Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Tahran’daki Suikastı ve Sonrası
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin Tahran’da düzenlenen bir suikast sonucunda öldürülmesi, Ortadoğu’da önemli bir gerilim dalgasını tetikledi. İran, Haniye’nin suikastıyla ilgili olarak İsrail’i suçlayarak savaş ilan etti. Bu gelişme, bölgede artan bir kaygı ve belirsizlik ortamı yarattı. Ancak, Kuveyt gazetesi El Ceride’nin ortaya attığı iddialara göre, ABD, bu gerilimin daha da tırmanmasını önlemek amacıyla Türkiye üzerinden gizli bir diplomatik girişimde bulundu.
İddia: Casus Takasının Gerçekleştiği Gün
El Ceride’nin haberine göre, ABD’li yetkililer, perşembe günü özel bir uçakla gizlice Ankara’dan İran’a geçti. Bu uçak, Tahran’ın yakınlarındaki Karan kentine iniş yaptı ve burada İran’ın istihbarat ve dışişleri yetkilileriyle iki saat süren kritik bir görüşme gerçekleştirdi. İddialara göre, aynı gün Ankara Esenboğa Havalimanı’nda tarihi bir ‘casus takası’ da gerçekleşmişti. MİT gözetiminde yapılan bu takasta, ABD, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus’un cezaevlerinde bulunan toplam 26 kişinin karşılıklı takasını gerçekleştirdi.
ABD’den İran’a Uyarılar
ABD heyeti, İranlı yetkililere, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bölgede büyük bir savaş çıkarmak niyetinde olduğunu ve bu oyuna gelmemeleri gerektiğini vurguladı. Görüşmede, Haniye suikastinden haberdar olmadıklarını belirten ABD yetkilileri, Netanyahu’nun kontrolden çıktığını ve İran’ı hedef aldığını ifade etti. ABD’nin amacı, İran’a yönelik bölgesel çatışmanın daha da büyümesini önlemek adına bir uyarıda bulunmak ve büyük bir savaşın patlak vermesini engellemekti. Ayrıca, ABD heyeti, iyi niyet göstergesi olarak İran’a bazı Mossad ajanlarının listesini sundu.
Kritik Nükleer Anlaşma Teklifi
Görüşmenin sonunda, ABD heyeti, İran’a prestij kaygısıyla bir saldırı yapmayı anlayışla karşıladıklarını ancak bu eylemi büyütmemeleri gerektiğini iletti. Ayrıca, derhal bir nükleer anlaşmanın yapılması durumunda İran’ın, Netanyahu’ya büyük bir darbe vurabileceğini öne sürdü. Bu anlaşmanın, Trump döneminin sert politikalarına karşı Biden yönetiminin İran ile daha uzlaşmacı bir tutum sergilemesinin bir yolu olabileceği ifade edildi.
Biden Yönetiminin Stratejisi
Görüşmelerde, Biden yönetiminin İran ile savaşmayı istemediği ve Netanyahu’nun eylemlerinden memnun olmadığı açıkça belirtildi. ABD, İran’ın İsrail’e saldırması durumunda, İsrail’i savunacaklarını ancak büyük bir savaş istemedikleri konusunda ısrarcı oldu. Bu durum, bölgedeki dinamiklerin ne denli karmaşıklaştığını ve diplomatik ilişkilerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.