14 KÖYÜ KAPSAYAN PROJEDE KÖYLÜLER YOK SAYILDI
Adana’nın doğal güzellikleri ve milli parklar açısından en zengin bölgelerinden biri olan Aladağ’da, Sanko Holding tarafından hayata geçirilmesi planlanan Sanibey Rüzgar Santrali (RES) projesi, çevresel tehditleri nedeniyle büyük bir tartışma konusu olmuştur. Bu proje, bölgedeki ormanları, milli ve doğal parkları, tarım alanlarını ve 14 köyü kapsayan devasa bir alan için tasarlanmıştır. Ancak, köylüler projeden tamamen habersiz bırakılmıştır. Uzmanlar, projenin tamamlanması durumunda büyük bir orman katliamı ve ekosistem zehirlenmesine yol açabileceğinden ciddi endişe duymaktadır.
‘KÖYLÜLERİN ARAZİLERİ GASP EDİLİYOR’
Sanko’nun RES projesi, aynı zamanda orman köylülerinin arazilerini düşük maliyetle alarak gasp etmesine olanak tanıyan bir yapıya sahiptir. Adım adım bölgedeki tarım ve hayvancılığın sonunu hazırlayan bu proje, köylülerin verimli arazilerini ucuza elde etmek için teknik olarak kurulması mümkün olmayan alanlarda rüzgar tribünleri kurulacakmış gibi gösterilmektedir. Bu uygulama ile köylülerin hem geçim kaynaklarına hem de yaşam alanlarına büyük bir darbe vurulmaktadır.
UZMANLAR PROJEYİ ‘ART NİYETLİ’ BULDU
Uzmanlar, Sanibey RES Projesi’nin çevresel ve teknik açılardan büyük sorunlar barındırdığını ve “art niyetli” bir şekilde hazırlandığını vurgulamaktadır. Proje, hassas orman ekosistemlerini ve milli ile doğal zenginlikleri hiçe sayarak, 1. derece sit alanlarını göz ardı etmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun ise gerçeklerle bağdaşmayan ve yüzeysel bir biçimde hazırlandığı ifade edilmektedir. Ayrıca, projede rüzgar tribünlerinin kurulumu için gerekli meteorolojik verilerin toplanmadığı, teknik altyapı eksiklikleri ve gereksiz genişleme ile çevre ve enerji mevzuatlarının açıkça ihlal edildiği belirtilmektedir.
ORMAN YANGINLARINA DAVETİYE ÇIKARACAK
Sanko’nun bu projeyle Aladağ’ın ormanlarını tahrip etmesi, bölgedeki yangın riskini artırma potansiyeline sahiptir. Enerji nakil hatlarından çıkabilecek kıvılcımlar ve kuraklık koşulları, geçen yıl yaşanan Aladağ Orman Yangını gibi felaketlerin olasılığını artıracaktır. Orman ekosistemlerine yapılacak her türlü müdahale, yalnızca proje bölgesini değil, Çukurova bölgesini de doğal ve toplumsal açıdan büyük bir tehlikeye atmaktadır.
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLIYOR
Köylüler ve sivil toplum kuruluşları, ÇED Raporu’nun iptali için Çevre Bakanlığı’na ve ön lisansın iptali için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na başvuracaklardır. Aladağ Koruma Platformu adı altında büyük bir basın açıklaması düzenlenerek, projeye karşı direniş başlatılacaktır.