Türkiye’nin Hava Savunma Tehditleri
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmelerin Türkiye için önemli riskler barındırdığını vurguladı. Bağcıoğlu, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada en büyük tehdidin hava unsurlarından geldiğini belirtti. Bu çerçevede yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
“Son zamanlarda bölgemizde ve Kızıldeniz’de meydana gelen çatışmalar, hava savunma sistemlerimizin ne denli kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, İnsansız Hava Araçları (İHA) ve dronlar gibi yeni tehdit unsurları, düşük maliyetleri ve yüksek etkinlikleriyle savaş alanlarının dinamiklerini köklü bir şekilde değiştirmektedir. Çatışmalar sırasında İHA ve dronların, balistik ve seyir füzeleri ile koordineli veya bağımsız bir şekilde kullanıldığına şahit olduk. Önümüzdeki günlerde daha karmaşık ve sofistike saldırılarla karşılaşmamız muhtemel.”
Bağcıoğlu, bu tehditlerin yalnızca devletler için değil, devlet dışı gruplar için de geçerli olduğunu vurgulayarak, özellikle bölgemizin bu yeni tehditlerle karşı karşıya kaldığını ifade etti. “İran-İsrail gerginliği, Rusya-Ukrayna savaşı ve Husiler’in Kızıldeniz’deki saldırıları, değişen tehdit ortamından çıkartılacak derslerle doludur. Bu deneyimlerden hareketle, milli hava savunma sistemlerimizin geliştirilmesi için gereken önceliği ve hızı sağlamalıyız. Gerekirse, diğer alanlardan tasarruf edilen kaynaklar bu projelere yönlendirilmelidir. Güçlü bir hava savunma sistemi ve caydırıcı bir duruş, potansiyel saldırganlara karşı önemli bir caydırıcılık sağlayacaktır.”
Hava Ateş Serbest Tatbikatı Önerisi
Bağcıoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, “dosta güven, düşmana korku salma” ilkesi doğrultusunda gerçekleştirdiği tatbikat ve eğitimlerin caydırıcılığı artırma amacı taşıdığını belirtti. Ancak, bölgedeki artan gerginlikler göz önüne alındığında, rutin faaliyetlerin yeterli olmayabileceğine dikkat çekti. Bu bağlamda, özellikle yeni milli hava savunma sistemleri ve S-400’lerin katılımıyla geniş kapsamlı bir ‘Hava Ateş Serbest Tatbikatı’ düzenlenmesinin elzem olduğunu vurguladı. Bağcıoğlu, bu tatbikatın savunma sistemlerinin etkinliğini basına ve kamuoyuna göstermesi açısından da hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Proje Geliştirme İhtiyacı
“İHA/Dron tehdidine karşı çok yönlü bir yaklaşım benimsemek son derece önemli. Gelişmiş hava savunma sistemleri, elektronik harp, siber güvenlik, istihbarat ve keşif yetenekleri bu bağlamda güçlendirilmelidir. Milli imkânlarla geliştirilen ‘Lazer Hava Savunma Sistemi’ gibi projeler, bu tehdide karşı etkili çözümler sunabilir.” dedi.
Ayrıca, TF-2000 Hava Savunma Muhribi Projesi’nin Türkiye’nin hava savunma kapasitesini artıracak ve güvenliğimizi pekiştirecek önemli bir proje olduğunu ifade etti. “Bu projenin artık ötelenmemesi gerekmektedir.” diyerek sözlerini tamamladı.