Merkez Bankası Dolar Destekli Mevduat Uygulamasına Yasak Getirmeye Hazırlanıyor
Türk Lirası Değer Kayıplarına Karşı Alınan Tedbirler
Ani döviz artışlarını önlemek amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 21 Aralık 2021 tarihinde Döviz Destekli Mevduat (DDM) uygulamasını başlattı. Ancak yaz aylarında, bu uygulamanın Hazine’ye yük getirdiğini düşünen Merkez Bankası, bu uygulamayı tasfiye etmeye başladı. Son haftalarda, DDM’den çıkışlar durma noktasına geldi ve Merkez Bankası’nın bu süreci hızlandırmak için yeni bir adım atmaya hazırlandığı söyleniyor.
Uygulamanın Tasfiyesi Durumunda
DDM, Türk Lirası’nın ani düşüşlerini önlemek için AKP iktidarı tarafından talimat üzerine hayata geçirildi. Ancak iki yıl sonra, yeni ekonomi yönetimiyle birlikte Hazine’ye ağır bir yük oluşturduğu düşünüldü. Yaz aylarında, DDM’ye yönelik bir dizi değişiklik yapıldı ve bu değişikliklerle uygulamadan çıkışlar kolaylaştırıldı.
Hareketsiz Tasfiye Süreci
Son 28 haftadır sürekli düşüş gösteren DDM, 15 Şubat tarihli Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) raporuna göre haftalık yüzde 3.1 oranında bir düşüş yaşayarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Ancak son üç haftada yaşanan ani düşüş durumu, ekonomi yönetimini endişelendirdi. Merkez Bankası, seçim öncesinde piyasalara müdahale etmeye devam ederek günlük ortalama 800 milyon dolarlık rezerv satışı gerçekleştirirken, DDM’deki düşüşler sırasıyla yüzde 0.6, 0.8 ve 0.6 olarak gerçekleşti.
Yeni Kısıtlamalar Yolda
Son haftalarda DDM’den çıkışların azalması, DDM’nin tamamen tasfiye edilmesi beklenen 2024 yılının sonunda beklenen sonuçları sekteye uğratırken, Merkez Bankası’nın yeni bir adım atması bekleniyor. Özellikle dolarla işlem yapanların DDM’yi tercih etmesi, ekonomi yönetimini endişelendiriyor. Geçtiğimiz aylarda alınan zorunlu karşılık adımlarından sonra, Merkez Bankası’nın DDM hesaplarına yönelik yeni kısıtlamalar getirmesi bekleniyor.
Beklenen Yeni Kısıtlamalar
Ekonomistler, ilerleyen haftalarda DDM hesapları için kar sağlama yollarına vergilendirme getirilebileceğini öne sürerken, bu kısıtlamaların bireysel kullanıcılar yerine şirketleri hedeflediğine dikkat çekiyorlar.